- kanlanmak
- nsz1. 带有血迹, 沾染血污: Yerler kanlandı. 到处是血。Mendil kanlandı. 手帕上沾有血迹。2. 血色变好, 气色变好: Biraz iştahı açılsa, yemek yese, kanlanıp canlanacak. 他要是胃口好一点儿, 吃点儿东西, 气色就会好起来, 就会恢复精神。3. 充血, 涨红: Gözü kanlandı. 他的眼里带着血丝。Murat'ın yüzü kanlandı. 穆拉特涨红了脸。4. 成为杀人凶手, 杀人如麻: Her kötülüğü yaptıktan sonra kanlanıp hapse atıldı. 他坏事做绝, 成了杀人凶手, 被关进了大牢。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.